Kıpçaklar Orta Asyadan Karadenizin Kuzeyine ve ordan Doğu Avrupaya kadar ulaşmış olan kuvvetli bir Türk kavmidir. Hazar denizinin ve Karadenizin kuzeyinin uzun müddet "Deşti Kıpçak" yani "Kıpçak Bozkırı" olarak isimlendirilmesinin burada güçlü bir Kıpçak hakimiyetinin olduğuna en bariz bir kanıttır.
Büyük Hun imparatorluğu dağıldıktan sonra ona bağlı olan bir çok boy kendine yeni bir yol çizdi. Bunlardan biride Çin kaynaklarından "Wu-Sun" diye geçen Kıpçaklardı. İlk Olarak Göktürklere tabi olan Kıpçaklar sonradan Göktürk devletinin yerini alan Uygur devletinin baskısı yüzünden batıya doğru göç ettiler. Buradan Altay dağlarına doğru göç ederek Kimek (Kuman) boyları ile karışarak yeni bir teşekkül oluşturdularki Kimeklerin de Kıpçaklarla aynı boy teşekkülünden meydana geldiği malumdur. Karluklarla iyi ilişkiler kuran Kıpçaklar Karahanlı devleti kurulması ile bu devletle gerginlik yaşamaya başladılar.
V asrdan ve hatta ondan öncesinden beri Kıpçaklar ve onlar ile akraba olan Bulgarlar, Onogurlar gibi teşekkülleri Kafkasyada görmekteyiz. Gelip yerleştikleri Kafkasyanın güneyi ve kuzeyinde önemli ölçüde miras bırakmışlardır. Hristianlığı kabul eden bazı boylar sonradan haylarla karışarak günümüz ermenilerini oluşturdular. Ermenilerin inatla hay kültürüne bağlamaya çalıştıkları yer isimleri, bir çok kilise isimleri ve hatta hayların ermeni olarak tanınması bile bilhassa Ogur, Bulgar, Kuman ve Kıpçak gib teşekkülerin göçü ile olmuştur. Ermen kelimesinin Türkçede "Er kişi" anlamından kullanılması da buna bir delildir. Hayların kendilerini ermeni olarak isimlendirmemeleri fakat ermen kültürüne sahip çıkmaya çalşmaları hayret doğuruyor.
Kıpçaklar XI asırdan başlayarak toplu bir şekilde Hazar denizinin kuzeyine göçmeye başladılar. Bu göç Uz(Oğuz) e Peçenek gibi yine Kıpçaklara akraba olan boyları yerlerinden etti. Peçenekleri takip eden Kıpçaklar Ukrayna sınırlarına ordanda Ukraynanın batısına kadar ilerlediler. Moğol akınlarına kadar bu bölgeler "Kıpçak Bozkırı" adlandırıldı. Kıpçaklardan alınan köleler Orta Doğudaki bir çok devletin esas askeri zümresi haline geldi. Mısırda bu Kıpçak askerleri Eyyubileri devirerek güçlü Memlüklü devleti kurdular.
Moğol akınları ile Orta Asya ve "Deşti Kıpçak" yöresinin etnik ve fiziolojik çehresi değişti. Çekik gözlü doğu ırkları (Moğollar ve bazı Türk boyları) Kıpçak ve Bulgar teşekülleri ile karışarak yeni kavimler meydana getirdiler. Orta Asyadaki özbek, kazak ve karakalpak ayrıca tatar adlandırılan milletler bu karışımdan meydana gelerek tarihte yerlerini tuttular.
Sonuç olarak rus kaynaklarından "polovest" yani sarışın olarak geçen ayrıca fiziolojik olarak Oğuzlara benzeyen yani Avropoid brakisefal yüz özelliği ve badem gözlere sahip olan Kıpçak teşekkülü bize Avrupanın bazı tarih çevrelerinin sunmuş olduğu Türkler mongoloid bir ırktır tezinin ne kadar geçersiz ve bilimsel yönden uzak olduğunu kanıtlar niteliktedir. Kıpçaklar Oğuzlarla beraber Kafkasyada varlık göstermiştir, Türkiye ve Azerbaycandaki Türk teşekkülünün yapılanmasında Oğuzlardan sonra ikinci önemli rol üstlenmiştir.