Fevzi Çakmak önemli bir Türk mareşalı olan önemli bir askerdir. Türk Kurtuluş Savaşında liyakat göstermiş bir kumandandır. Türk halkı tarafından "Mareşal" olarak isimlendirilmiştir.
12 Ocak 1876 yılında İstanbul şehrinde doğmuştur. Babası topçu subayı olan Fevzi Çakmak mahalle okulunda okuduktan sonra Hayriyede ve Selanik Rüştiyesinde okumuştur. 1890 yılında Kara Harp okuluna geçmiştir. 1907 yılında albay rütbesi almıştır. Fakat 1909 yılında çıkan kanunla erken rütbe aldığı gerekçesi ile rütbesi binbaşılığa indirilmiştir. 1910 yılında tekrar olarak yarbay rütbesine yükselmiş 1915 te ise Mirliva (tümgeneral) rütbesi almıştır.
Fevzi paşa ilk olarak Balkan harbinde askeri başarı göstermiştir. Onun komuta ettiği kuvvetler etkin bir direniş göstererek geri çekilmiş ve ordusu büyük kayıplar vermekten kurtulmuştur. Fevzi paşanın ikinci katıldığı savaş Çanakkale savaşıdır. Üst düzey subayların ve komutanların neredeyse çoğunun alman olması Çanakkaledeki cepheyi ortadan kaldırarak düşmanı püskürtmeye imkan tanımıyordu. Fakat Mustafa Kemal paşanın dirayeti sayesinde kazanılan zaferlerden sonra ingiliz kuvvetleri ve müttefikleri cepheyi boşaltma kararı alırlar. Mustafa Kemal paşanın rahatsızlığı sebebiyle Anafartalar grubuna Fevzi paşa getirilir ve düşman kuvvetleri tam olarak takviye olana kadar bu görevi sürdürür. 1917 yılında Doğu cephesinde ruslara karşı direniş gösterir ve ardından Suriyedeki birlikleri kontrol eder.
Osmanlının yenilmesi sonucu İtilaf devletlerinin kuvvetlerinin Anadoluyu parçalamaya başlaması ile Türk direniş ve kurtuluş hareketi yavaş-yavaş alevlenmeye başlar. Fevzi paşada Mustafa Kemal paşa ile planlar yapar ve onun Anadoluya gitmesini sağlamaya çalışır. 1920 yılındakendiside Ankaraya gelerek Mustafa Kemal paşaya katılmıştır. İnönü, Sakarya ve Büyük Taaruz muharebelerinde Türk ordusunu techizatını ve moralini yükselterek zaferin önemli mimarlarından biri olmuştur.
Kurtuluş savaşı bittikten sonra Fevzi paşanın karşısında iki yol vardı. Ya askerliği seçecek yada siyasete atılacaktı. "Mareşal" askerliği seçti. 1944 yılında emekli olduktan sonra ise siyasete atıldı ve İstanbul milletvekili seçildi. Hiçbir siyasi partiye üye olmayacağını açıklayan "Mareşal" sadece Millet partisinin davetini kabul etmiş ve fahri başkanı seçilmiştir. 1950 yılının 10 Nisanında vefat etmiş ve Eyüp mezarlığına defnedilmiştir.
Sonuç olarak Fevzi paşanın Türk ordusunda Genelkurmay başkanlığı yaptığı 1944 yılına kadar Türk ordusunun modernleşmesinde önemli katkılarda bulunarak Türkiye devletinin güvenliğini önemli ölçüde sağlama almıştır. Bu sayede Türk sınırına dayanmış olan İkinci Dünya Savaşına katılmış hiçbir devlet Türkiyeye saldırmayı düşünmemiştir.